İnfertilite Merkezi’mizde çocuk sahibi olmak isteyen ailelere yeni bir umut ışığı doğdu. Merkez bünyesinde Tıbbi Histoloji ve Embriyoloji uzmanları tarafından Azospermi hastalarını yakından ilgilendiren yeni bir gelişme yaşandı. Doğal yolla, aşılamayla veya tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olma şansı olmayan hastalarda bulunan sperm öncü hücreleriyle gebe kalma şansları arttı.
Tıbbi Histoloji ve Embriyoloji Uzmanımız Dr. Murat Serkant Ünal Azorspermi Hastalığı üzerinde yürüttükleri çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi: “Erkek faktörü tüm kısırlıkların (infertilite) %40 ile %50’ni kapsar. Azospermi de erkek kısırlığı nedenlerinden biridir ve semende sperm olmaması olarak tanımlanır. Tıkanıklığa bağlı (obstrüktif) ve tıkanıklığa bağlı olmayan (non-obstrüktif) olmak üzere iki çeşidi vardır. Azospermi genel erkek nüfusunun %1’ni etkiler. Yaptığımız retrospektif çalışmada 2010-2017 yılları arasında infertilite merkezi androloji laboratuarına başvuran hastalarımızın %4.6’nın azospermi hastası olduğunu belirledik.Bu hastaların doğal yolla, aşılamayla (IUI) veya tüp bebekle (IVF) çocuk sahibi olma şansları yoktur.TESE denilen bir ameliyatla testislerinden olgun sperm (spermatozoa) aranır ve bulunursa intrasitoplazmik sperm enjeksiyonu (ICSI) yapılarak gebelik elde edilmeye çalışılır.Bu ameliyatta olgun sperm çıkma ihtimali %40-50 arasında değişir.TESE işleminden önce semende sperm öncü hücrelerinin (
spermatosit ve spermatid) tespit edilmesi durumunda olgun sperm bulma olasılığının arttığına dair yayınlar vardır. Bu gelişmelere bağlı olarak Uzman Dr. Mehmet Caner Özer ve infertilite hemşiresi Nevin Oğuz’dan oluşan ekibimiz, azospermi vakalarında boyalı preperasyonla sperm öncü hücreleri taramaya başladı. Yöntemin ekonomik olması bütün androloji laboratuarlarında uygulanabilir olması ve non-invaziv olması önemli bir avantajdır. Ayrıca son zamanlarda sperm öncü hücreleri ile (round spermatid) yumurtaya yapılan (oosit) enjeksiyonla (yeni uygulanış tekniğiyle ROSI) gebelik ve sağlıklı canlı doğumların olduğu bildirilmiş ve bu da öncü sperm hücrelerinin tespitinin önemini daha da artırmıştır” dedi